AYLIK JETON #7

Her ay kapanış jeneriğine ulaşmayı başardığım oyunlardan bahsediyorum.

1) DEUS EX: MANKIND DIVIDED

Olağanüstü haldi, sokağa çıkma yasağıydı, canlı bomba saldırısıydı, terördü, ayrımcılıktı, insan hakları ihlaliydi, bari oyun oynarken üst üste gelip bizi boğmasa değil mi? Oysa nerede! İnsan gönül rahatlığıyla geleceğe bile kaçamıyor! Şurada ağız tadıyla siber punk takılsak biraz, yok! 2029’da da bunlar olacaksa insanlık hiç gelişmesin, sibernetik kol bacakla uğraşmasın.

Bütün şehirde sokağa çıkma yasağı ilan edildiği son bölüm tam bir oyun klişesiydi. Hani oyunun bir yerinde bütün güçlerinizi silahlarınızı elinizden alırlar da belli bir bölümü o sefil halinizle bitirmeniz beklenir. Buradaki muadili de bu. Hilesini kolay buldum, görünmez olup metroya koşuyorsun, yapay zekânın saçmalıklarıyla uğraşmıyorsun.

mankind divided ile ilgili görsel sonucu
Adam Jensen'in gözleri çok hoş, ama bu gözlüğü nadiren çıkarıyor!

Önceki oyundaki gibi belli bir bölümde takılıp kalmak diye bir şey olmamasına yine bayıldım. Bir odaya girmek için şifreyi mi bulamadın, hacker seviyen kilidi açmaya yetmiyor mu, biraz dolaşıyorsun, orayı burayı didikliyorsun, aaa şurada bir mazgal varmış, hop içeridesin! Fevkalade!

Biri hariç boss savaşı diye bir şey de yok, onun yerine sosyal boss kapışmaları var. Lafazanlıkla, vücut dili okumayla rakibini alt etmeye çalışıyorsun. Sosyopatların korkulu rüyası.

Hiç kısa değildi ama bitince doyamadım. Seviyorum bu seriyi. Her yerinin buram buram Blade Runner kokmasına bayılıyorum. Oynamaya üşenirim diyen nefis müziklerini dinlesin bari. 4/5

2) DEUS EX GO

Evet, geçen ay kutsal Deus Ex ayıydı. Onu iOS’taki meşhur GO serisine de uyarladılar. Bulmacaları hangi zeka tasarlamışsa sibernetik canlı falan olmalı. Zaten çok zor bir bulmacayı çözünce de hayvan gibi bağırasın geliyor. Sinir olmamak, hemen YouTube amcanın yardımsever kucağına koşmamak lazım. Biraz dolaştım, kahvemi içtim, film izledim, bulmacayı tekrar açtım, iki dakikada çözüverdim. Her puzzle oyununda bu yöntem işe yarar. Yani parayla çözüm satılmaz. Sana diyorum Square Enix, çok ayıp! 4/5 

deus ex go ile ilgili görsel sonucu

3) SAMOROST 3

Amanita Design müthiş sanatçılarla çalışıyor belli de, bence büyücülerle şamanlarla falan da çalışıyorlar. Yoksa bir oyunun bilinçaltı düzeyde ilkel ve ezeli noktalarımızı bu denli gıdıklayabilmesi mümkün değil. Mesela bir ağacın orasına burasına tıklayıp bir yerinden dev mantar çıkmasına yol açınca, ya da ‘şurayı şöyle çekiştirsem n’olur acaba’ diye akıl yürütüp de bulmacanın öyle çözüldüğünü anlayınca mutluluktan mest olmaya başka açıklama getiremiyorum. Oyunu suratımda salak bir sırıtmayla oynadığımı gören sevgilim geri zekâlılığıma hükmedip bana “Forrest Gump” lakabını taktı. “Ay şu hayatta hiçbir şeye şaşırmıyorum artık, dünya çok sıkıcı bir yer” diye ağlaşan herkes oynamalı. 5/5 

samorost 3 ile ilgili görsel sonucu
Oradan bu yaratık çıkınca ehü ehü sesleriyle zıpladığım rivayet ediliyor

4) ABZÛ

Video oyunlarının mutlaka stress yaratan deneyimler olması gerekmediğinin muhteşem bir örneği. Dinlendirici, arındırıcı, kesinlikle mutluluk uyandırıcı. Su altı dünyasında dolaşmak oyun mekaniklerinin hep zayıf karnı olagelmiştir ama burada her şey kusursuz çalışıyor. Düşman veya yaşamsal tehdit diye bir şey yok. Oyunda ölmek diye bir şey de yok. Tüm geleneksel oyunlarda ve gerçek hayatta edindiğimiz şartlı refleksleri kurcalamayı çok iyi becermişler. Üzerime doğru hızla yüzen köpekbalığı beni gerdi mi? Oyunun suçu değil! Ha, ona tutunup yüzebiliyormuşum da… 2016’nın en iyi oyunları listemde ilk üçe girdi. Aman ne büyük marifet! 5/5 

abzu game ile ilgili görsel sonucu

5) ADR1FT

Yukarıdaki oyunun tam tersi. Uzayda süzülüyorsun ve her şey stress kaynağı. Bir kere dünya yörüngesindeki uzay üssü havaya uçup darmadağın olmuş. Oyunun temel amacı oksijen tüplerini avlamak ve üssün her nasılsa hâlâ çalışan elektronik aksamlarının bir kısmını onarıp kaçış kapsülüne kapağı atmak. Adeta bir Gravity simülasyonu. Her oyunu “Batman Ol, Silah Ol, Lego Ol” diye pazarlıyorlar ya, bunu niye “Sandra Bullock Ol” diye pazarlamadılar bilmem. Yaklaşık 3-4 saatte tamamlanabilen bir öyküsü var. Hiç kısa değil, hatta bir noktadan sonra ‘ne zaman bitiyor bu’ diye sormaya başlamıştım. 3/5 

adr1ft ile ilgili görsel sonucu
Yani böyle adım başı oksijen kovalayacaksak uzaya gitmeyelim bence!

6) AMNESIA

Vita’ya PS Plus’ın bedava oyunu olarak gelmese elimi sürmezdim. Oyun değildi zaten, o kendi kendine oynadı, ben de arada sırada X’e bastım. Etkileşimli çizgi roman diyorlar. Çok iyimserler. Sanırım bu Japon oyunları İngilizce’ye çevrilirken çok şey kaybediyor. Yoksa buradaki diyaloglara bakıp da Japonların ne kadar hasta ruhlu olduklarına inanmak istemiyorum. Mesela şunlar vardı;

- Oh sargıların seni çok seksi göstermiş, hepsini tek tek açasım geldi!
- Seni böyle yavru köpek gibi sımsıkı kucakladığımda kemiklerin elime geliyor, çıt diye kırıverecekmişim gibi, oh çok güzel!
- Ben de seni seviyorum ama böyle dedim diye hemen havaya girme salak!

Konusu mu? Gacının teki hafızasını kaybediyor, etrafındaki herkes de işi gücü bırakıp onu manipüle etmeye kalkıyor. BBG evinin manga versiyonu! 1/5 

amnesia vita game ile ilgili görsel sonucu
Erkek ne ki, kadın ne ki, biz insan mıyız? (Amnesia fazla oynadı)

7) DESTINY: RISE OF IRON (DLC)

Destiny’nin üçüncü yılına yaklaşan Bungie son genişleme paketiyle hangi oyuncu kitlesini önemsediğini bir kez daha gösterdi. Oyunu ilk çıktığı günden beri oynayan, karmaşık ve yorucu Raid’lere ilişmeyen, rekabetçi Crucible arenasına pek girmeyen, co-op modlarında en iyi rakam üçtür diyen, sadık ama tek takılmayı seven bir oyuncuysanız pek hükmü yok. Vanguard seviyeniz neredeyse 50’ye yaklaşmış, yüzlerce quest ve strike tamamlamış bile olsanız Bungie bunu matah bulmuyor. Destiny’nin çoklu oyuncuyu, sosyalleşmeyi ve kalabalık arkadaş çevresi olanları pohpohlayan bu tavrı ne zaman usandıracak, zaman gösterecek.

rise of iron ile ilgili görsel sonucu
Oyuna balta ve köpek eklendi, büyük yenilik!

ROI’nin yeni görevleri mesela Taken King’e göre daha az ama yeni devriye haritası ondan çok daha geniş. En standart görevlerde bile tek atışta öldüren düşmanlar çok saçma! Heroic Strike’ın her bir oturumunun neredeyse birer Nightfall’a dönüşmesi daha da saçma! Yeni arena modu Archon’s Forge, Prison of Elders’dan kat kat eğlenceli ve ganimeti bol. Tabii beraber oynayacak birilerine denk gelirseniz. Haritanın en uzak ucunda olduğu için ulaşması zor. Destiny böyledir, bir kez sevdiniz mi kusurlarına katlanırsınız. Biraz daha katlanalım bakalım. 3/5

Bitemeyenler (UNINSTALL kategorisi)

· Badlands: Fizik kurallarıyla boğuşma ve hızla akan ekrana ayak uydurma oyunu. Bedava verseler almam ama verdiler aldım, on dakika sonra da sildim. Kontrol her şeydir. Oyuncuya hiçbir şeyi kontrol edemediği hissini veren bir oyun, oyun değildir.

· Lords of the Fallen: Her adım başı boss, her adım başı gam kasavet. Zorluk seviyesini biraz düşürseler, bu kadar iddialı bir tavır takınmasalar Mercury Steam’in Castlevania oyunlarının tadını verecek ama yok, illa Dark Souls tadında olacakmış! Bir düşmanla 45 dakika boğuşacak kadar bol vakti olanlar için. Ben yaşlıyım, gelemem böyle şeylere.

Popüler Yayınlar