Bir Tarantino Filminde Erkekliği Yitirmenin 8 Korkunç Yöntemi
Uyarı
1: Bir Tarantino westerninde insanların ölmesi sizi müthiş şaşırtacaksa bu yazı
sürpriz bozup beni daha da gıcık bir insan yapabilir.
Uyarı
2: Tarantino’nun o kadar zeki olmadığını ifşa eden bir yazıdır, kırılgan
dünyanızda bu da birşeyleri bozuyordur muhtemelen, özür diliyorum.
Uyarı
3: Yazıdaki ‘çok gey’ ifadelerinin hepsi ironi amaçlıdır, Tarantino’nun
kastettiği şekliyle hiçbir zaman aşağılama ifadesi olarak kullanılmamalıdır.
Gene neyi bozdum?
Uyarı
4: 8 yöntemden daha azı veya daha fazlası olabilir, oturup da saymayın. Başlık
havalı olmuş ama değil mi?
Western
filmlerinde arkadan vurulmanın anal seks anlamına geldiğini ve çok ağır hakaret
içerdiğini ilk kimden duyduğunuzu anımsıyor musunuz? Tarantino geyiklerinin
birinde olabilir mi? Ya da, filmlerde abuk subuk şeyler görmeyi huy edinmiş bir
eleştirmenin teki yumurtlamıştır belki. Eleştirmenler süper kahraman
kostümleriyle dünyayı kurtarmadıkları veya insan hakları komisyonlarındaki
olağanüstü yoğun programlarından vakit bulabildikleri zamanlarda bazen film
okuması gibi tuhaf şeyler yaparlar. Bunu da sizi aptal göstermek için
yapmazlar. Yani bazen gıcığın teki çıkıp o çok sevdiğiniz filme ‘homofob’ damgası
yapıştırdığında, birisi sevgilinize ‘ibne’ demiş gibi tırnak göstermenize gerek
yoktur. Sinema dünyası tuhaftır, böyle şeyler olur.
İğrenç ve karşı konulmaz erkeklik, aa tabancaymış! |
Gelgelelim,
Tarantino, yaftalanmış herhangi bir
etikete gocunacak bir yönetmen değil, tırnak göstermez, hatta eğlenir bile.
Daha senaryoyu yazarken sizin onu neyle suçlayacağınızı bilir sanki. Haylaz bir çocuk gibi büyüklerine
meydan okuyarak yazması bugüne dek hepimizi eğlendirmişti. Ama bu kez iyice
çirkinleşmiş. İğrenç Sekizli, şakanın dozunu fazla kaçırdığı için arkadaşları
tarafından azarlanan, ama yiğitliğe toz kondurmamak için pis pis kıkırdamaya
devam eden birinin eseri gibi. Tarantino’nun sekizinci filmi hakikaten iğrenç. Hateful Eighth. Tam da olması gereken
şey belki. Bir westernden çok korku filmi. Çünkü baştan sona erkekliği kaybetme
korkusunu dışavuran imgelerle dolu. “Hah,” der miydi Tarantino bunu duysa. “Filmde
kendi korkularını görmüş bana yaftalıyor.” Seve seve bu tuzağa düşebilirim.
Belki doğruluk payı da vardır.
Filmin
ilk sahnelerinden birinde üst üste yığılmış cesetler var. Yan yana
dizilmemişler nedense. Rastgele de yığılmamışlar. Odun istifi gibi. Bedensel
korkunun en ezeli tasvirlerinden biri bu. Öldükten sonra bedeniniz üzerinde
hiçbir kontrolünüzün kalmadığını cinsel göndermeleriyle birlikte anımsatan, en
klasik korku imgelerinden biri. Sonradan Warren’in (Jackson) kösnül
intikam yöntemlerini de öğrendiğimizde taşlar yerine oturuyor. Warren avladığı
adamların cesetlerini sırf onları aşağılamak için bile öyle üst üste dizmiş
olabilir.
Warren
iç savaştan sonra siyahları avlamaya devam eden oğul Smithers’dan intikam
alırken de onu çırılçıplak soyup dondurucu soğukta gezdiriyor (ölümden bir
önceki aşamada Smithers’ın bedenindeki kontrolü elinden alıyor) sonra da koca
aletini emdiriyor. Tarantino evreninde asıl işkence soğukta çıplak gezdirilmek
değil, bir erkeğin başka bir erkeğe oral seks yapması olsa gerek ki baba
Smithers (Dern) gerçekliği şüpheli hikayenin bu kısmında diğer kısmına kıyasla
daha fazla dehşete kapılıp battaniyesini burnuna kadar çekiyor. Daha fazla
anlatma! Tarantino’nun etme bulma dünyasına göre, Warren bir erkeğin ağzına
verdiği için hadım edilmeyi çoktan hak etti. Hatta böyle bir şeyi akıl ettiği
için bile hadım sayılır. Cezasını bulacak!
Biz
kısa bir süreliğine General Smithers’a dönelim. Smithers film boyunca
koltuğundan kalkmayan bir ihtiyar. Andropozlu (Tarantino tabiriyle
erkeklik süresi dolmuş) her ihtiyar gibi huysuz. Etkisiz, iktidarsız, edilgen.
Warren kışkırtıcı hikayesini anlatmayı bitirdikten sonra yanı başına bir
tabanca bırakıyor. Ödünç erkeklik. Smithers bu ödünç erkekliği bile iki eliyle
doğrultmayı başaramayacak. Sekiz kişi Minnie’nin dükkanında toplandığından bu
yana ilk ölen o.
Dükkanda
hiç kimsenin sağlam pabuç görünmediği ortada ama Joe Gage en şüphe uyandıranı.
Bir kere isminde meymenet yok. (Soyadı Geyç okunuyor.) Günlük tutuyor. (Çok gey!)
Noeli annesiyle geçirmeyi dünyanın en keyifli şeyi sayıyor. (Çok gey!) Diğer
erkeklere kıyasla sinek kaydı tıraşlı. (Çok gey!) Bir de çıtkırıldım konuşuyor.
O yüzden John Ruth’un (Russell) önlem amaçlı silah toplama operasyonunda ilk
hedef Gage. Gage silahını teslim etmeye
(erkekliğinden tümüyle vazgeçmeye) yanaşmayınca arkasından sinsice
yaklaşan Warren bıçağı gırtlağına dayıyor. Ay çok sinsisin Warren, arkadan
yanaşacağına adam gibi yanaşsana! Bu mealde bir diyalog da var. Gage hemen
havalı fularını çıkarıp boynuna doluyor, bir de saç atıyor.
Bitmedi! Kahveye zehir koyduğundan
şüphelenilen üç kişiden biri yine Gage, hatta zehir gibi çok gey (çok kalleş, çok arkadan sinsice)
bir yöntem kullandığı için kesin o yapmıştır! Kendini Şerif sanan Mannix’e
bıraksalar hemen vuracak onu. Bu soruşturmanın bir yerinde ortalık kızıştığında
vurulacağını anlayan Gage ne yapıyor dersiniz? Bildiniz, arkasını dönüyor! Bir
şekilde eceli geciktiriyor ama fırsat eline geçtiğinde, yine bildiniz, hedefi
en yakın mesafeden bile vuramıyor! Geyler ateş de edemezler!
Biraz
zamanda geriye gidelim mi? Yaşasın fleşbek! Argh, orada da manzara berbat. Bir
erkeğe ait olamayacak kadar tatlış bir isme sahip Sweet Dave, herkesin vurulduğu
bir ortamda, sırtından vahşice bıçaklanıyor. Ne talihsizlik! Erkek gibi vurulmak
bile nasip olmadı adamcağıza! Önce göğsünden bıçaklandı diye boşuna
yırtınmayın, buradan ‘önce Greedo ateş etti’ muhabbeti çıkmaz, üzgünüm. Sırttan
vurulmayı anal sekse benzetenlerin dünyasında bilin bakalım sırttan
bıçaklanmak, hem de üst üste, ne anlama gelir. Benim terbiyem el vermedi.
Aynı
geri dönüşte tüm kadınların yerde kıvranırken tepelerinde dikilen bir erkek
tarafından vurulmaları yeterince güçlü bir erk gösterisi değilmiş gibi ahıra
sığınmaya çalışan Charly de çift horozlu bir silahla, horozun teki yetmez,
madem iki erkek var ortada ikisi de kaldırılarak vuruluyor. Bacak arası ayak
pozisyonunda!
Pozisyonlar
mühim. John Ruth da hiç erkeksi biçimde ölmüyor. Daisy’nin üstünde oturur
vaziyetteyken altında müstehcen biçimde beliriveren kısa ve küt namlulu bir
silahla deşiliyor. Hadım edilişinin iyice vurgulanması gerek. Orasını kesmeye
gerek yok, kol gibi bir şey de olur. Daisy kolundan sarkan bu eğreti fallik
nesneyle en yakındaki silaha uzanmaya çalışıyor, çete liderliğine atanmışlığını
erkekliğe tam adım atarak pekiştirecek. Husyelerinden (ve yine alttan) vurulan,
hadım edilerek karmik cezasını bulan Warren’in silahı az önce ateşlenmemişti
zaten. Daisy’nin erkekliğe adım adım yaklaşması onu daha da dehşet içinde
bırakıyor. Bu adam ölmekten korkmuyor. (“Öleceğimiz kesin, ona şüphe yok.”) Bir
kadın tarafından vurulmaktan korkuyor.
Ve
filmin tam bir şiddet pornografisine dönüşen final sahnesi. Hadım Warren,
silahı çok şükür hala ateş alan Mannix’le aynı yatakta, Daisy’i kelimenin tam
anlamıyla kan ter içinde ipe çekiyorlar. Orgazmı andıran ahlamalar ohlamalar
eşliğinde. Doruk noktasına eriştiklerinde (sahte erkekliğin ipini
çektiklerinde) Mannix’in kafası huşu içinde Warren’in kasıklarına dayalı.
Duvardaki bir şey, Daisy’nin sallanan bedeninde melek kanadını andıran bir
görüntü oluşturuyor. Çok gey!
Birbirlerine habire ibnelik (kalleşlik) yapan sekiz insanın 'çok eğlenceli' hikayesini izlediniz!
Birbirlerine habire ibnelik (kalleşlik) yapan sekiz insanın 'çok eğlenceli' hikayesini izlediniz!
Şimdi
izninizle gidip kusacağım.