Şeytan Tohumu'ndan öğrendiğimiz 7 şey

İyimserler 'klasik şeytan çıkarma filmleri gibi' diyecek, kötümserler ise 'klişe yığını'. Oysa bir klişe yığınından bile yeni şeyler öğrenilebilir. İşte yedi tanesi. Neden mi 7? Onun da yanıtı filmde saklı kalsın. 

DİKKAT! Bu yazı filmin sürprizlerini bozar. 

1. Her kötülük boşanmayla başlar

Boşanmanın aile yapısına verdiği zararları hala önemsemiyor musunuz? Çocukları mahvettiğine, diş teli ve morgıç masraflarını artırdığına ikna olmadınız mı? Boşanma krizi üzerine yığınla film çekildi ama nuh diyor peygamber demiyor musunuz? Daralırsam boşanırım demeyin, masumiyetin bittiği yere in cin geliyor. Bir de uyuz bir üvey baba. Sahiden, boşanmış aile öykülerinde üvey babanın esas babadan daha sempatik olduğu bir filme rastlarsam tavşan kostümüyle sokağa çıkıp Dibbuk diye bağıra bağıra zıplayacağım.



2. Tarihteki ilk hayalet avcıları Polonyalı Yahudilerdi.

Kim demiş filmler tarih dersi veremez diye. Polonyalı Yahudiler, 1930'lu yıllarda o kadar inançlı ve marifetliymişler ki hiç öyle alengirli zamazingolar, teknolojik ışın kamçıları kullanmadan kötü ruhları dörtgen bir kutunun içine hapsedebiliyorlarmış! Pek de saygılılarmış. Hani olur da yarın öbür gün birisi çıkıp 'Kızdırma kafamı, gir şu kutunun içine, bir daha da çıkma!' derse diye o cinlerin adını sanını bile kutuya yazarlarmış. Eksik olmasınlar.

3. Cinler de milliyetçidir.

Amerikan bayrağını uzun uzadıya dalgalandırmadan saldırmıyorsa bir cin, kültürel emperyalizmin kurbanı olmuş demektir. Eh, kolay değil tabii, yarım yüzyıl boyunca bir kutunun içinde Amerikan pop müziği dinlerse böyle olur, elbette sonunda cinnet geçirip insanı duvardan duvara çarpar. Bence az bile.

4. Bazı Hahamlar hastane sevmez.

Hastanelerde insanlar ölüyormuş çünkü. Canım ya. 


5. MR modern tıbbın en büyük mucizesidir.

Hiç doktorunuz sizden MR istediğinde, siz de 'ne çıkabilir oradan?' diye sorduğunuzda 'MR da her şey görünür' yanıtını aldınız mı? İşte, yalan olmadığını bu film de kanıtlıyor. Beden zapteden cinleri bile görüyor bu meret. Ya kötü mötü ama utangaç aslında şu Dibbuk. Kameraya yakalanınca paparazzi görmüş Okan Bayülgen gibi deliriyor. Masum bir yanı da var, baksanıza nasıl da kızın sinesine kıvrılmış öyle. Kıyamam kız.

6. Üvey babalar sorunlar büyüyünce kaçar.

Üvey baba azıcık kan kusmaya başladı mı atladı arabaya gitti. Sonra gören var mı kendisini? Yok. Arayanı soranı var mı? Yok. Böyledir bu adamlar, kaçar giderler, unutulurlar sonra. Varsa yoksa DVD izlesinler, ayakkabı çıkarttırsınlar, içtiğiniz şarabı burnunuzdan getirsinler.

7. Özel hastanelerde belli bir saatten sonra tek bir allahın kulu kalmaz.

Hani isterseniz avazınız çıktığı kadar 'abooooov' diye bağırın, 'onu alma beni aaal' diye yırtının, ortalığı birbirine katın, kimsecikler çıkıp da ne oluyor demez. Saat önemli yalnız. Bazısında 6'dan sonra, bazısında akşam 11'den sonra, değişiyor. Kredi kartı lafı etmediğiniz müddetçe çıkan gören olmaz. 

* Şeytan Tohumu / The Possession 23 Ağustos'ta sinemalarda.

Popüler Yayınlar