MAKARNANIN İNCELİKLERİ... ve gizemli bir tarif.

Nereden icap etti? Efendim bugün gelen habere göre, Barilla’nın CEO’su Guido Barilla İtalya’daki bir radyo programında demiş ki; “Geyler gidip başka makarna yiyebilirler, biz geleneksel aileden yanayız.” Bunu da reklamlarda niçin gey karakterlere yer vermedikleri sorusuna yanıt olarak püskürmüş. Ööf, bu geyler her şeye maydanoz, mealinde yani. Haber Amerika’daki portallara düşmüş, İtalya’da boykot hareketi başlatılmış v.s. Merak eden, İngilizcesi olan şuradan okuyabilir: http://americablog.com/2013/09/pasta-barilla-gays-can-eat-someone-elses-pasta.html

Şimdi böyle bir kabalığın ‘makarnanın incelikleri’ başlıklı bir yazıya ilham vermesi pek ironik. Twitter’daki tartışmalarda infialin boyutu büyük çünkü. Makarnayı soğuk sudan geçirenler mi dersiniz, yoğurt ve ketçapla yiyenler mi dersiniz, lapa olana kadar haşlayanlar mı istersiniz (ay valla bakamayacağım!) skandalın, doğru bilinen yanlışların bini bir para. Bloğumun ismi de hazır Beslenme Çantası iken usulca yemek bloğuna doğru kaymanın bir mahsuru da yok hani.

Lafı uzatmayayım, makarnanın inceliklerinden bahsetmek bana mı düşmüş peki? Vallayi, hayatımda ilk kez gördüğüm insanlar evime adım atınca ‘ya senin makarnan çok meşhurmuş, yapsan da yiyek’ diyorlarsa vardır bir hikmeti. Yalnız ben yemek tarifi vermekten de okumaktan da çok sıkılırım. O yüzden sulandıracağım haberiniz olsun.

Önce temel haşlama kuralları:

1. Makarna her suyla haşlanır, ama musluk suyunuz fazla kireçliyse, bir de çok kalabalık misafire hazırlamıyorsanız damacana suyunuza kıymanızda hiç sakınca yok. Sonuçta bir pakete yaklaşık 2 litre su harcayacaksınız. Suya tuz ister atın ister atmayın. Bir kaşık zeytinyağı atarsanız süzdüğünüzde elekte yapışık yapışık kalmaz. Haşlama suyuna katılan zeytinyağı özellikle spagetti gibi sosla karıştırması zor makarnalarda hayat kurtarır.

2. Su fokur fokur kaynamadan makarnayı içine atmayın. Yoksa yine hamur olur.

3. Çok kritik! Paketin üzerinde kaç dakika haşlamanızı söylüyorlarsa o kadar haşlayın, üşenmeyin saat tutun, alarm kurun, hatta bitme saatinden 1 dakika önce ateşten alıp süzün ki ‘al dente’ dediğimiz şey olsun, dişe dokunsun. Bebek lapası pişirmiyoruz burada!

4. Soğuk sudan hele bir geçir de kafana indireyim bir tane. Haşlandıktan sonra şakır şakır akan musluk suyunun altından geçirilen makarnanın tüm lezzeti gider, ot gibi olur. (Annemin tabiriyle sası sası.)

5. Makarna haşlansın bir kenarda dursun, sosunu sonra yapar eklerim OLMAZ! Makarna haşlanırken her ne sos yapıyorsanız aynı anda hazırlamanız gerek. Makarna süzülür süzülmez hiç bekletmeden sosu yaptığınız tencerede harmanlanır ki sosun lezzetini iyice emsin. Makarna tabaklarının üzerine sonradan pasta süsü gibi sos konmaz, sos harmanlanır. Bir daha diyeceğim, sos harmanlanır.

6. En ideal makarna 4, maksimum 5 kişilik olandır. Kalkıp 10 kişilik soslu makarna yapmaya yeltenmeyin, öyle epik gösterilere gerek yok, tutturamazsınız.

7. Kuş gibi yiyenler için 2 kişilik makarna ölçüsü bir paketin yarısıdır. 1 kişilik yapacaksanız çiğ makarnayı tabağa koyup göz kararı ölçün. Tabaktaki çiğ makarna pişince hacimlenip daha çok olacak, abartmayın. (Spagettide öyle ölçülmez delikli ölçeği vardır onun, ay ne uyuz şu spagetti sahiden hep köstek çıkarır.) 

Temel sos kuralları:

1. Zeytinyağından şaşmayın.

2. En basit malzemeli, en İtalyan usülü makarnanın temel malzemesi makarna bulunan her evde vardır: Sarımsak, zeytinyağı, karabiber. Hiçbir malzemeniz yoksa, sarımsağı ince ince kıyıp (Rendeleme şunu! Kör olmayasıca!) zeytinyağında şöyle bir öldürün (Kavur demedim yavrum!) makarnayla harmanladıktan sonra öğütme karabiber serpin, âlâ. İsteğe bağlı olarak bu tarife fesleğen de ekleyebilirsiniz. ‘İsteğe bağlı’ ile başlayan bir cümle kurdum ya ölsem de gam yemem.

3. Ketçabı ve yoğurdu makarnadan uzak tutun. Yoğurtlu makarna hasta yemeğidir, midenizi bozunca falan yersiniz, amenna. Ama ketçap! Git patatesle ye onu. En kibar bunu diyebilirim.

Şimdi en meşhur tarifim (Ay çok heyecanlı!):

PATLICANLI MAKARNA – TA TA!

(bildiğiniz patlıcanlılara benzemez çünkü patlıcanı görünmez) – gizemli

Malzemeler (4 kişi için – bizim gibi hepsini iki öküz de yiyebilir.)

1 paket taneli makarna (spagettiyi bu sosla karıştıramazsınız, zor yani)

1 kavanoz közlenmiş patlıcan püresi.

(Ay ben kendim közlerim diyebilirsiniz de, o ocakta közlediğiniz patlıcan balçık gibi olur makarnayı macun gibi tutar, baştan söyleyeyim.)

1 adet közlenmiş kırmızı biber. (istersen kendin közle, nasıl olsa bir tane)

3-4 diş sarımsak.

3 yemek kaşığı gibi zeytinyağı. (Göz kararı koyun işte, yüzmesin, çok da kuru olmasın yeter.)

1 paket krema.

Yalnız bu tarif için Rondo gibi bir şey de lazım. Durduk yerde masraf çıktı şimdi. Yukarıda saydıklarımın hepsini, zeytinyağı hariç, rondo gibi bir şeyin içine atıp iki saniye çektiriyorsunuz, püre kıvamına geliyor. El blendırı da olur. Neyle püre edebilecekseniz onunla edin.

Zeytinyağında ince kıyılmış sarımsakları çevirin. Püre olmuş malzemenin hepsini atın. Pişirmiyoruz, püre olan malzemeyi ısıtıyoruz aslında. O yüzden biraz fokurdasın o kadar. Sürekli karıştırın ki dibi tutmasın. Fokurdamaya başlayınca kremayı ekleyin. Şimdi o püre turuncuya kaçan bir renk alacak. Panik yapmayın. Kremayı ekleyince sulanacaktır. O sulu kıvam gidip de ilk baştaki püre kıvamına geri dönene dek orta ateşte karıştırın. Yine püre kıvamına gelince haşladığınız makarnayı (makarnanın bu sürede haşlanmış olması gerekiyor) içine atıp harmanlayın. Karabiber ekleyin. Muskat da rendelerseniz süper! Bu makarnaya peynir konmaz. İstersen koy, ama olmaz yani, yakışmaz.

Pişince buna çok benzeyecek. Aa, yanına biber koymuş, iyi fikir valla!

Talep olursa tariflere devam edeceğim. Afiyet olsun.

Bak son anda aklıma geldi: Makarna pişer pişmez servis yapılan bir yemektir. Hatta misafirlerinizi masada bekletip pişirebilirsiniz, hiç ayıp olmaz. Kalan makarna ısıtılıp yenmez mi, e yenir tabi çöpe atacak halimiz yok, ama ikram edilmez, ayıp.